|
|
|
|
Atılay Denizaltısı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Atılay Denizaltısı İmalatçı:Taşkızak Tersanesi Kızağa Konma:1937 Denize İnme:14/08/1937 Donanmaya Katılma:1940 Ağırlık:1128 ton Boy:80m En:6,7 m Hız:18 knot Yakıt:34 ton mazot Personel:44 Silahlar:1x105 mm top,2x20 mm top ve 6x533 mm TT
17/01/1938 günü İsmi Atatürk tarafından verilmiştir.14/07/1942 günü Mayına çarptı ve battı.Personelinden kurtulan olmadı.Denizaltıdan haber alınamaması üzerine yapılan arama çalışmaları sırasında 'battı şamdırası' bulunmuş ve üzerindeki telefon sayesinde personelle irtibat kurulmak istenmiş ama başarılı olunamamış ve tüm personel öldü kabul edilmiştir.Aslında personelden bir kişi o gün kumanya almak için gemiden ayrılmış ve kurtulmuştur.03/06/1994 günü bu denizaltıyı aramak için yola çıkan Selçuk Kolay ve araştırma ekibi tarafından (birkaç günlük arama sonucunda) 68 m derinde keşfedildi.Bu araştırma sırasında geminin gövdesinde 1.5 metre uzunluğunda ve 80 cm eninde olan bir delik (mayın sebebiyle) keşfedildi.Bu deliğin incelenmesi sayesinde Atılay'ın 1.Dünya Savaşından kalma bir mayına çarpıp battığı anlaşıldı.Yakın bir zamanda Atılay ve Dumlupınar Denizaltılarını sığ sulara çekip;içindeki şehitleri aldıktan sonra bir dalış sahası olarak açma projesi gündeme gelmişti.Bana sorarsanız denizaltılardan naaşlar alınmalı ama denizaltıların kendisi turistik bir alanmış gibi insanlara açılmamalı.Bunun yerine bir şehitlik olarak gereken saygıyı görmelidir.
Aşağıdaki kısım tr.wikipedia.org'dan alınmıştır=
Kazanın gerçekleşmesi ve nedenleri=Bir emniyet botu, Atılay'ı yüzeyden takip ediyordu. Bu takip, bir süre sonra, kötü hava şartları nedeniyle yarım kaldı. Saatler geçti Atılay'dan hiçbir ses çıkmadı. Aynı gece, saat 20:30'a doğru, denizaltının battı şamandırası bulundu. Şamandıradaki telefon işliyor, ancak gemi personelinden ses çıkmıyordu. İhbar istasyonu komutanı Fatih Karayel, telefonla irtibat kuramamıştı.Atılay'ın batma sebebi, olayın gerçekleştiği günlerde tahminlerden ibaretti. Mayına çarptığı iddialarının yaygın olmasına rağmen günümüzde de tam bir açıklama getirilememiş olup, olay tartışmalıdır.
Denizaltı Filosu Komutanlığı'nın raporu=Bu soruya cevap olarak, Atılay denizaltısının batışını müteakip; Denizaltı Filosu Komutanlığı’nın, Donanma Komutanlığı’na verdiği raporda şöyle denmektedir:
1. Atılay akıntılı bir mahalde uzun süren bir dönüş müddetince akıntı tesiriyle, herhangi bir suretle kirletme şeklinde antenli mayın atılmış bir sahaya girmiştir.
2. Atılay bu sahada bir antenli mayının patlaması neticesi büyük bir yara veya yaralar alarak; veya personelin ani ölüm neticesi, sevk ve idareden mahrum kalarak batmıştır.
3. Atılay’ın bulunduğu derinliğin 80 metre civarında oluşu, gerek personelin ve gerekse mürettebatın kurtarılmasına imkân vermemiştir.
İzinli olduğu için olaydan kurtulan erin ifadesi=Denizaltı batmadan önce karaya çıkmış olmakla faciadan kurtulmuş olan Ahmet Bağdat (2000 yılında vefat etmiştir) 9 Haziran 1995 tarihli Milliyet gazetesinde yaptığı açıklamayla patlama olmadığı kanaatini savunmuştur. Görüşünü; "Denizaltı mayına çarpmış olsaydı, denizin üzerinde yağ ve mazot olurdu." diyerek açıklamıştır. Ancak, kendi ifadesiyle de ortamın son derece akıntılı olduğu doğrulandığına göre "Akıntı, yağ ve mazotu hızla dağıtıp yok edebilir miydi?" sorusu akla gelmektedir.Yıllarca nerede olduğu ve neden battığı anlaşılamayan bu denizaltının gizemini, 52 yıl sonra, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nın desteğiyle, bu vakfın yönetim kurulu üyesi, ünlü araştırmacı Selçuk Kolay ve ekibi; 2,5 aylık bir çalışma sonunda çözmüş, konumunu ve derinliğini tam olarak tespit etmiştir.Sahilden 5-6 kilometre açıkta ve 68 metre derinlikte bulunan denizaltı üzerinde yapılan araştırmada 1.5 m.'lik bir delik görülmüş, böylece Atılay'ın, I. Dünya Savaşı'ndan kalma bir mayına çarparak battığı kanaati hakim olmuştur.
Olayda hayatını Kaybeden Personel
Subaylar
- Güverte Binbaşı Sadi Gürcan
- Güverte Yüzbaşı Sebati Taşöz
- Makinist Yüzbaşı Ahmet Törün
- Güverte Üsteğmen Rauf Baykal
- Makinist Yüzbaşı Adnan Erül
- Gemi Direk Subayı Ahmet Atakan
Astsubaylar
- Güverte Başgedikli Hakkı Tezcanlı
- Makinist Başgedikli Latif Ziya Lodos
- Makinist Başgedikli Necmi Sunal
- Telsiz Başgedikli Masum Şen
- Makinist Başgedikli Tahsin Dönmez
- Elektrik Başçavuş Fethi Yüceses
- Makinist Başçavuş Hüseyin Coşkun
- Makinist Üstçavuş Cemal Dinçer
- Makinist Gedikli Onbaşı Kemal Dağaşan
- Elektrik Gedikli Onbaşı Agah Perina
- Telsiz Gedikli Onbaşı İsmet İskil
- Makinist Gedikli Onbaşı Ali Rıza Baykuş
- Makinist Üstçavuş Selehattin Nartman
- Elektrik Gedikli Çavuş İsmail Togay
- Güverte Gedikli Çavuş Nurettin Günenç
- Elektrik Gedikli Çavuş Sabahattin Varol
- Güverte Gedikli Çavuş Hasan Şentuna
Erler
- Güverte Er Hasan Güneş
- Güverte Er İbrahim Erbaş
- Makinist Onbaşı Mustafa Özbek
- Makinist Er Temel Küçükoğlu
- Güverte Onbaşı Temel Yenigün
- Makinist Er Mehmet Aslantürk
- Güverte Er Enver Karaer
- Güverte Er İsmail Yıldız
- Makinist Er Halil Ekinci
- Güverte Er İlyas Ünal
- Güverte Onbaşı Dilşat Çakal
- Makinist Onbaşı Cemal Bahar
- Makinist Onbaşı Mehmet Çlhoroz
- Güverte Er Eyüp Kaçmaz
- Makinist Er Hüseyin Gençer
- Güverte Er Halil Küçük
Sualtı Müzesi Teklifi=Mimar Kaya Şener'in tasarladığı bir proje, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz (İMEAK) Bölgeleri Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi'nin 29. Olağan Meclis Toplantısında üyelere "Donanmamızın Batık Denizaltı Gemilerinin Çıkarılması" konulu yapılan sunumda açıklandı. Bu projeye göre, 68 metre derinlikte bulunan Atılay Denizaltısı'nın kıyıya çekilerek, 30 metre derinlikte bir su altı müzesi haline getirilmesi hedefleniyor.Kabul görmesi halinde; bu projeye göre, deniz altına inecek derin su dalgıçları Atılay Denizaltısını kemerlerle bağlayarak 20 metre genişliğinde, 25 metre yüksekliğinde bir platforma yerleştirecekler. Bu şekilde denizaltı, suyun 30 metre derinliğine kadar çekilerek İzmir sahiline taşınacak. Böylelikle, kıyıda, 30 metre derinlikte bir su altı müzesi oluşturularak turizm cazibe merkezi yaratılabilecek. Aynı zamanda, havasız ortamda bulunmaları nedeniyle bozulmamış olduğu varsayılan şehitlerin cenazelerinin de defnedilmeleri söz konusu olabilecek.Dünyada bugüne kadar batmış bir denizaltı müze haline getirilmemiş. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilen bu proje için, platformu taşıyacak vinç ve derin su dalgıçları konusunda destek alınacağı umulmakta. Platformun, 2 milyon YTL'ye mal olacağı hesaplanmış olup kaynak aranmakta.Toplantıya katılan emekli Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Lütfü Sancar, Dumlupınar ve Atılay denizaltılarının sığ suya çekilip turist ve kendi vatandaşlarımızın dalış ilgi noktası haline gelmesinden memnuniyet duyacağını belirtmiştir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu websitesinin sahibi "Top liste" ekstrasını daha aktive etmemiş! |
|
|
|
|
|
|
|
Facebook beğen |
|
|
|
Bugün 80 ziyaretçi (101 klik) kişi bu siteyi ziyaret etti |